"Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir."

BÜLTEN ÜYELİĞİ

Bültenimize abone olun, yeniliklerden haberdar olun.

Dibeklihan etkinliklerini belirtmiş olduğunuz mail adresinden ve whatsapp mesajı olarak alacaksınız.


Yıldız Kenter Sanat Galerisi

149 metrekare alana sahip, birbirinden kemerler ile ayrılan 4 hacimden oluşan galeriye, tiyatroya katkıları, oyun gücü, kişiliği ve enerjisi ile iftihar edilen değerli sanatçı Yıldız Kenter'in adı verildi. Yerli ve yabancı sanatseverlerin bir araya geldiği Dibeklihan'da yer alan Yıldız Kenter Galerisi'nde, yıllık program çerçevesinde her 15 günde bir yenilenen resim, heykel, fotoğraf vb. sanat eserleri sergilenmektedir.

Fotoğraf

22/07/2014 - 03/08/2014

Prof. Güler Ertan Fotoğraf Sergisi ile 22 Temmuz-3 Ağustos tarihleri arasında Dibeklihan Yıldız Kenter Sanat Galerisinde.

Prof.Güler Ertan

1940 tarihinde Balıkesir’in kazası olan Susurluk’ta doğdum. İlkokul eğitimimi Susurluk’ta tamamladım. 1952 yılında Susurluk’ta ortaokul ve Lise olmadığı için İstanbul’a geldim. Ortaokul ve Liseden mezun olduktan sonra 1959 yılında Tatbiki Güzel Sanatlar Yüksek Okulu Grafik Bölümü’nün yetenek sınavını kazandım. O dönemlerde Grafik kelimesi çok yeni ve yabancı olan bir terimdi. Pek çok kişi bu kelimeyi Trafik ve İstatistik kelimeleri ile karıştırıyordu. Tatbiki Güzel Sanatlar Yüksek Okulu Bauhaus kökenine dayalı eğitim veren bir kurumdu. Genelde eğitmenleri de Almandı. Fotoğraf ise Grafik Bölümü’nün içinde ders olarak devam ediyordu. Son iki yılda ise seçmeli dersler vardı. Bunlardan biri de fotoğraftı. Ben Fotoğrafı seçmiştim. 1963 yılında da mezun oldum. 1964 yılında ise mezun olduğum kuruma fotoğraf asistanı olarak atandım. Atandığım zaman fotoğraf Grafik bölümünün içinde bir dersti. Bence bu yeterli değildi. Çünkü o tarihlerde, Avrupa’da okullarda Fotoğraf dersi, bölüm veya yüksekokul olarak eğitim veriyordu. O zamanki düşüncem, buralara nasıl gelinirin yollarını aramak ve çaba göstermekti. 1968 yılında Avusturya Hükümetinin vermiş olduğu bir bursla Viyana’daki Tatbiki Güzel Sanatlar Yüksek Okulunun eş değeri olan bir okulda 1 yıl renkli fotoğraf ve fotografik çalışmalara devam ettim. Bu ara henüz Türkiye’de uygulanmayan değişik karanlık oda tekniklerini denedim. Beğenilen bu fotografik çalışmalarım ile Almanya’nın birkaç şehrinde ve Viyana’da kişisel sergiler açtım. Buradaki müzeleri gezdiğimde ve kütüphanelerdeki fotoğrafla ilgili kitapları gördüğümde, Türkiye’deki fotoğraf ile ilgili yayınları karşılaştırmaya başladım. Böylece amacımı belirledim. 1 – Kitap yazmak 2- Fotoğrafın bölüm olarak kurulması için çalışmak. Bu amaçlarımı belirledikten sonra, madem ki eğitimciliği meslek olarak seçtim, mutlaka doğru bilgi içeren, fotoğraf ile ilgili kitaplar yazmam gerektiğine inandım. Türkiye’ye döndüğümde, öğretim üyeliğine geçiş için, fotoğraf makineleri üzerine hazırladığım tezi verdim. 1977 yılında Çağdaş Fotografi Sanatı adlı kitabımı yazdım. 1978-1986 yılları arasında Mimar Sinan Üniversitesi Fotoğraf Bölümü’nün kurucu üyeliği ve öğretim üyeliği görevlerini üstlendim. 1991 de TRT 2 nin fotoğraf belgeselinde ilk kadın fotoğraf eğitimcisi olarak belirlendiğimde, mesleğime karşı sorumluluğumun daha da arttığını hissettim. Türkiye’nin fotoğraf eğitimindeki yerini yurt dışında da duyurmak gereğine inandım. 1991 yılında Polonya’da Poznan Akademisinin düzenlediği uluslararası sempozyumda, Türkiye’den ilk fotoğraf eğitimcisi olarak bildiri verdim. Böylece Türkiye’deki fotoğraf eğitimi Avrupa kataloglarında yer aldı. Bence fotoğraf eğitimi denildiği zaman sadece okulda okunan ders olarak görülmemelidir. Toplumun büyük bir kesimi, ama amatör olarak ama profesyonel olarak bu konuyla ilgililer. Fakat bu kişilerin fotoğraf ile ilgili ortak dillerinin olmadığı dikkatimi çekti. Çünkü fotoğraf sanatının Avrupa kökenli bir sanat olduğunu hepimiz biliyoruz. Bu nedenle de değişik dillerdeki terimler kullanılıyor. Buradan yola çıkarak, 1994 yılında Açıklamalı Fotoğraf Sözlüğü kitabımı yazdım. Bu kitapta ki amacım, yeni terimler, yakıştırma sözcükler bulmak ya da türetmek değil, fotoğrafçının ortak dilini oluşturmaktı. 2004 yılında ise, sözlüklerin yenilenmesine inanan bir kişi olarak ve aynı zamanda gelişen dijital teknolojinin de içine girmesi açısından, genç meslektaşım Bülent Erutku ile birlikte Açıklamalı Fotoğraf Terimleri sözlüğünü tekrar hazırladık. 2005 yılında ise 1960 Sonrası Türk Fotoğrafı ve yine aynı yıl Türk Fotoğrafçıları Kütüphanesi katoloğu yayınlandı. Hazır olan Dünden Bugüne Fotoğraf isimli kitabımda en kısa zamanda basılacak. İkinci amacım ise, ancak 30 yıl sonra gerçekleşebildi. 40 yılımı verdiğim kurumum olan Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesinde ki Fotoğraf Bölümü, aynı zamanda Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Fotoğraf Bölümü ve Haliç Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı olarak dört bölümün kurucuları arasında yer aldım. Şuna inandım ki amacımızı belirler, azimle çalışırsak, elde edemeyeceğimiz hiç bir şey yoktur. Ödüllerim arasında beni en çok etkileyen İfsak Yılın Eğitimcisi ve Truva - Yılın Fotoğrafçısı ödülüdür. Fakat en önemlisi ise, ismimin sonsuza dek kalıcılığı açısından, beni onurlandıran ve gururlandıran Balıkesir Ulusal Fotoğraf Müzesi nde yer verilmesidir. Fotoğraf eğitimcisi olarak Fotoğraf eğitimcisi olarak 50. yılımı doldurduğum bugünlerde İstanbul Arel Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi öğretim üyesi olarak görevime devam etmekteyim.

Tenzo